About

İyi ki doğdun bebeğim gülümse...
Dünyaya ilk bakış, ışıkla ilk tanışma, ilk göz kırpıştırmalar, ilk nefes alış, anne ve babanın duygularının ifadesizleştiği ve herşeyin sevgi dolu bakışlarla özetlendiği o an: Doğum. Son dönemlerin trendi; o eşsiz anı fotoğraf karelerinde sonsuzlaştırma görevini profesyonel doğum fotoğrafçılarına emanet etmek.

Hayatımızda çok özel, önemli, unutulmaz anlar vardır ve bunların birçoğu asla tekrarlanmayacaktır. Evlilik, doğum günleri, yıldönümleri, okulun ilk günü, işteki ilk gün, bisiklete ilk biniş, ilk aşk, ilk hayal kırıklığı ve daha birçok şey… Bu ilklerin içinde en özel olanı hangisidir dersiniz? Aslında yaşamımızda çok önemli olan bu olayların hiçbiri, herşeyin başladığı o ilk gün kadar özel ve önemli değildir: Doğmaktan bahsediyoruz; insanın hayatındaki en özel ve önemli an doğmak değil midir? Dünyaya ilk bakış, ışıkla ilk tanışma, ilk göz kırpıştırmalar, ilk nefes alış, annenin sonsuza dek sürecek olan sevgi dolu bakışıyla tanışma, babanın parmağını ilk kavrayış ve dolu dolu gözlerle ilk bakışmalar, anne ve babanın duygularının ifadesizleştiği ve herşeyin sevgi dolu bakışlarla özetlendiği o an.

Ne yazık ki biz anımsamayız o an neler olup bittiğini. Anne-babalar ise çocuklar sıkılıncaya dek anlatırlar o günü: “Ellerin minicikti, yüzün buruş buruştu, hiç saçın yoktu, tam 3,5 kiloydun…” Bize çok yabancıdır anlatılanlar, sanki başka birinin hayatını ve en az 1000 yıl önceki bir hikayeyi dinler gibi dinleriz hepsini, eski ve net olmayan bir fotoğrafa bakarak.

İşi şansa bırakmak istemeyen anne-baba adayları aylar öncesinden doğum fotoğrafçısını organize ediyorlar. Doğum başladığında ise ilk aranan doktor, ikinci aranansa doğum fotografçısı oluyor. Bebeğine kavuşacağı günü fotoğraflarla ebedileştirmek isteyen anneler, ne kadar sancı çekerlerse çeksinler fotoğrafçılarından vazgeçmiyorlar. “Doğum fotoğrafçısı” Sema Korkmaz, ”Gecenin kaçı olursa olsun sancı çekmesine rağmen anneler doğum fotoğrafçısını aramayı ihmal etmiyor” diyor. İlk zamanlar şaşkınlıkla karşılanan doğum fotoğrafçılığının, artık bebek bekleyen annelerin vazgeçilmezi olduğunu belirten Korkmaz, doğum heyecanının fotoğraflarda sonsuza kadar hatırlanmasının bir ihtiyaç haline geldiğini söylüyor ve ekliyor: ”Doğum öncesi ve sonrası aile; heyecan, endişe, mutluluk ve kaygı gibi bir çok duyguyu aynı anda yaşıyor. Bu tatlı telaş, anne ve babanın bazı anları hatırlamamasına sebep olabiliyor. Doğum fotoğrafı çektiren bir anne ise, kaçırdığı anları yakalama şansı buluyor.”

“Mutluluğun fotoğrafını çekiyorum”

Doğum fotoğrafında, bebeğin anne vücudundan ayrıldığı anların fotograflanmasını doğru bulmadığının altını çizenSema Korkmaz, aslında en değerli karelerin, bebeğin dünyaya gözünü ilk açtığı; anne ve babasının ilk kucağına verildiği anlar olarak tarif ediyor ve ekliyor: ”Sonuçta doğum tıbbi bir operasyon. Görsel olarak tıbbi bir operasyon değil, anne ve babanın bebeğine kavuşması hikâyesinin belgelenmesi amacını taşıyorum.”

Doğum fotoğrafçısı gerçek bir fotoğrafçı olmalı

Yeni doğan bebeklerin ışığa karşı gözlerinin çok hassas olduğunu bu yüzden flaş ışığı asla kullanılmaması gerektiğini söyleyen Korkmaz, bu yüzden ışığın son derece az olduğu hastane koşullarında çekimlerde zorlanmayacak profesyonel fotoğrafçıların doğum fotoğrafını çekmesi gerektiğini söylüyor. Bu yüzden de iyi bir doğum fotoğrafçısının fotoğraf konusunda eğitimli ve doğum fotoğrafı dışında bir çok alanda da fotoğraf tecrübesine sahip olması gerektiğini, yani gerçek bir fotoğrafçı olması gerektiğini savunuyor.

Yeni trend: Doğallık

Sema Korkmaz doğum fotoğrafçılığına olan ilginin; hamilelik, bebek ve aile fotoğrafçılığı dallarının gelişmesine neden olduğunu söylüyor ve devam ediyor: ”Artık birçok aile stüdyolarda çekilen tekdüze bebek ve aile fotoğraflarına sıcak bakmıyor. Aileler kendi yaşam alanlarında evlerinde veya bahçelerinde belki flaş kullanılmadan, doğal hallerini yansıtan bir fotoğraf albümüne sahip olmak istiyorlar.”

www.semakorkmaz.com